Sayfalar

25 Nisan 2008 Cuma

GÖNÜL SANA NASİHATIM

Gönül sana nasihatim
Çağrılmazsan varma gönül
Seni sevmezse bir güzel
Bağlanıp da durma gönül

Ne gezersin Şam'ı Şark'ı
Yok mu sende hiç bir korku
Terkedersin evi barkı
Beni boşa yorma gönül.

Yorulursun gitme yaya,
Hükmedersin güne aya,
Aşk denilen bir deryaya
Çıkamazsın girme gönül.

Ben kocadım sen genceldin,
Başa bela nerden geldin
Kahi indin kah yükseldin
Şimdi oldun turna gönül.

Bazı zengin bazı züğürt,
Bazı usta bazı sakird
Bazı koyun bazı aç kurt
Her irenkten derme gönül

Veysel gönülden ayrılmaz,
Kahi bilir kahi bilmez,
Yalan dünya yarsız olmaz,
İster saçı sırma gönül.

Aşık VEYSAL

DUS'LE GERCEK ARASINDA

Durup durup seninle karsilasiyorum her yerde
Karsima cikiyorsun her kosebasinda sen
Kimi gun parklarda, kimi gun sokaklarda, caddelerde
Gozgoze geliyoruz, saatlerce bir sey soylemeden.

Hic degismemis diyorum icimden, ne guzel
Iste yine o! Yine mahzun, yine dalgin, yine urkek
Hadi gel diyor dudaklari.----Ozledim, hadi gel
Biliyorum oysa; uzatsam ellerimi, gidecek.

Bu bir aldanis mi? Yoksa var olus mu yeniden
Soyle bir son mu? Bir baslangic mi? Bir donus mu?
Ne oldu o guzelim zamanlara ansizin ucup giden?

Hadi uyandir beni, soyle; gordugum zamansiz bir dus mu?
Hadi git, uzaklas, yokluguna inandir beni gercekten
Yoruldum, her buldugum yerde seni kaybetmekten

UMIT YASAR OĞUZCAN

9 Nisan 2008 Çarşamba

UYGUR TÜRKLERİ VE BURHANİLİK

’Burhanilik’’,Budizm’in 2500 yıl önceden beri gelmiş Uygur Türkçesi’ndeki adıdır.’’Burhan’’ veya ‘’Buda’’ ise aydınlanmış,hatta ‘’ermiş’’kişi demek.
Budizm Kuzey Hindistan’da çıkıp, ama 500 yıl sonra yok olurken,Hindistan’dan daha kuzeye,Türkistan’a geçti.Ve işte Uygur Türkleri onu Türk adet ve yaşayış tarzına uyarladılar ve geliştirdiler.’’Mahayana Budizm’’/Burhanilik böylece doğdu.Uygur Türkleri dünyanın her tarafına dervişlerini göndererek Burhaniliği Çin’e oradan Kore’ye ve Japonya’ya kadar yaymışlardır.Orta Asya’da Arap istilası sırasında da Burhaniliğimiz ‘’tasavvuf’’kılıfına bürünerek İslam medeniyeti içinde varlığını devam ettirebilmiş ve böylelikle tüm Anadolu ve Avrasya’daki Türklerin pek çoğuna,hatta Balkanlara kadar dervişler aracılığıyla yayılmıştır.
Türkiye’de milleti cahil bırakıp bırakıp diyiyorlar ki,Türkler at üstünde,göçebe olarak Anadolu’ya gelmişler.Bu kadar mantıksız bir kuyruklu yalan olamaz.Aklı başında birileri de bu yalanla şöyle alay ediyorlardı:’’Hayret,Türkler öyle büyük bir dil öğretme yeteneğine sahiplermiş ki ,geldikleri yerde milyonlarca insanı Türkçe konuşur yapmışlardır(!).Hah,hah.’’
Sibirya’dan kutuplardaki Eskimolar dahil,Baltık denizine kadar Türkler onbinlerce yıl boyunca Avrasya’da oldukları gibi (bugün de o coğrafyada varlar),İki Amerika kıtasını da 30 bin yıldır yurt tutmuşlardır.Otuz bin,on dört bin ve en son dalga on iki bin yıl önce Bering boğazından Amerika’ya geçen Kuzey Doğu Asyalı Türkler,Kuzey Amerika’da 500 milleti (Irkcı vahşi Avrupalı beyazlar geldiklerinde onların topuna birden ‘’Kızılderili’’dediler).Orta Amerika’da Mayalar ve Aztekleri,Güney Amerika’da İnkaları oluşturdular.(son yirmi beş yılda yapılan kazılarla,Amerikalı bilim adamları tarafından defalarca ‘’Kızılderili’lerin Türklerle akraba oldukları ispatlanmıştır,dilleri de Türkçe ile akrabadır).
Görülüyor ki, çok büyük bir coğrafyada yaşamış ve yaşayan Türkler çok çeşitlidir.Her iklime ve coğrafya’ya kendilerini uyarlamışlardır.Kuzey kutbunda Eskimo oldular,zaten başka türlü yaşayamazlardı.Orta Amerika gibi sıcak iklimlerde ona göre adetler geliştirerek hayat sürmüşlerdir.Bugün bile Türklerin,Sibirya’daki Yakutlar gibi göçebesi vardı,ama büyük kısmı dünya’daki ilk bilim merkezlerini,ilk sulama tesislerini kuran,dünyaya kaç kez medeniyeti öğreten Uygur Türkleri gibi atalarımızdır.Sonraki Türk devletlerimiz önce İslam dünyası’na sonra Batı’ya o muhteşem Uygur medeniyetini taşıdılar.Selçuk,Osmanlı kültürü de onun uzantısıdır.Uygur Türkleri kardeşlerimizin şu andaki zor durumlarında onlara her türlü manevi desteği uluslararası hukuk ve siyaset gereklerine uyarak vermeliyiz.
Oktay SİNANOĞLU

Oktay Sinanoğlu'nun ''İlerisi İçin''adlı kitabından alıntıdır.