Sayfalar

16 Aralık 2007 Pazar

GEÇER

Izdırabın sonu yok sanma , bu alemde geçer ,
Ömr-i fani gibidir , gün de geçer , dem de geçer ,
Gam karar eyliyemez hande-i hurrem de geçer ,
Devr-i şadi de geçer , gussa-i matem de geçer ,
Gece gündüz yok olur , an-ı dem adem de geçer ,

Bu tecelli-i hayat aşk ile büktü belimi ,
Çağlıyan göz yaşı mı , yoksa ki hicran seli mi ?
İnleyen saz-ı kazanın acaba bam teli mi ?
Çevrilir dest-i kaderle bu şu'unun filimi ,
Ney susar , mey dökülür , gulgule-i Cem de geçer ,

İbret aldın , okudunsa şu yaman dünyadan ,
Nefsini kurtara gör masyad-ı mafihadan .
Niyyet-i hilkatı bul aşk-ı cihan aradan ,
Önü yokdan , sonu boktan , bu kuru da'vadan
Utanır gayret-i gufranla cehennem de geçer .

Ne şeriat , ne tariykat , ne hakiykat , ne türe ,
Süremez hükmünü bunlar yaşadıkça bu küre
Cahilin korku kokan defterini Tanrı düre !
Ma'rifet mahkemesinde verilen hükme göre ,
Cennet iflas eder , efsane-i Adem de geçer .

Serseri Neyzen'in aşkınla kulak ver sözüne ,
Girmemiştir bu avalim , bu bedyi' gözüne.
Cehlinin kudreti baktırmadı kendi özüne.
Pir olur sakiy-i gül çehre bakılmaz yüzüne ,
Hak olur pir-i mugan , sohbet-i hemdem de geçer.

Neyzen TEVFİK

4 Aralık 2007 Salı

SAKLADIM SEVGİMİ İSTİRİDYE KABUĞUNUN İÇİNE



Dalgın, uzaklara bakan iki göz,
Akıtırken yaşlarını yüreğine.
Kelimeler çıkmaz, yutkunurken,
Yanaklar titremekte.

İdam sehpasında,
Ölümü bekleyen mahkum misali,
Belki ''bekle'' dersin diye umutla,
Başım önümde, özlem yüreğimde.
Haydi söyle geç daha geç olmadan dercesine.

Yıllar ne çabuk geçti, cevabını bilemeden.
Neydi korkutan seni, söz geçiremedin yüreğine.
Suç olan sevmek mi, suçlu kim aşkın kanununda?

Özlem istiridye kabuğunun içinde saklı,
Bıraktım kum tanelerinin yanına,
Dalgalar sürükledi engin denizlere.

İnsan sevdiklerini kaybetmemek için,
Irak kalmayı tercih edermiş,
Uzaktan seyretmek bile,
Belki hala sevmektir.


Yasemin Gürtürk
12/Kasım/2007

22 Kasım 2007 Perşembe

Ömer Hayyam derki;

Bak; cihandan ne kazancım oldu? Hiç
Şu geçen hayatım da elimde ne kaldı? Hiç
Ben meclislerin ışığı idim;fakat bir kez sönünce ne oldum? Hiç
Ben Cemlerin kadehi Didim,fakat kırıldım…Şimdi ne oldum ? Hiç!

Ömer HAYYAM

16 Ekim 2007 Salı

BOŞUNA

Sen yoksun...
Boşuna yağıyor yağmur...
Birlikte ıslanmayacağız ki...

Boşuna bu nehir...
Çırpınıp pırpırlanması...
Kıyısında oturup göremeyeceğiz ki...

Uzar uzar gider...
Boşuna yorulur yollar...
Birlikte yürüyemiyeceğiz ki...

Özlemler de ayrılıklar da boşuna
Öyle uzaklardayız...
Birlikte ağlayamayacağız ki

Seviyorum seni boşuna...
Boşuna yaşıyorum
Yaşamı Bölüşemiyeceğiz ki...


Aziz Nesin

10 Ekim 2007 Çarşamba

ACININ DUVARI AŞILINCA

Kendisi çatlamadan
Toprağı çatlatamaz tohum
Asmışım sinirini mutsuzluğun
Ayrımsayamıyorum bile öyle mutsuzum
Acısını artık duyamıyorum
Ki kendim öyle bir acı olmuşum
Nasıl görmezse göz kendini
Kendimi arıyor bulamıyorum
Aziz nesin

15 Ağustos 2007 Çarşamba

BEKLİDE BİR GÜN DUYARSIN DİYE

Bu nasıl sevgi böyle?
Bu nasıl tutku?
Bu nasıl özlem?
Ne zaman gözlerini görsem
Bir çoğalıyorum, bir eksiliyorum

Mutluyum varsın diye
Al uzattım ellerimi
Seni sarsın diye
Ceylanım! Belki bir gün duyarsın diye
Çıkmışım bir dağ başına sana türkü söylüyorum

Ne güzel ellerin var incecik
Ne güzel saçların var sapsarı
Anlasana o yalansız gözleri
O kirpikleri, o dudakları
Düşündükçe baştanbaşa özlem kesiliyorum

Al desem, sana ömrümü versem
Korkarsın, alamazsın ki
Dur desem, kaçarsın yine ceylanım
Gül desem, ağlarsın
Gel desem, gelmeyeceksin, biliyorum

Bu engeller bana göre değil oysa
Ben bu dağları aşarım
Geçerim bu denizleri, korkma
İşte düştüm yollara
Dur, bekle beni, geliyorum

Sevmek inancım, tutkum benim en eski
Dağıtsam dünyalara yeterdi bu sevgi
Düşünsene, anlasana ceylanım
Sen yoksan ne farkeder ki
Ha öyle ölmüşüm, ha böyle ölüyorum

Ümit Yaşar OGUZCAN

2 Ağustos 2007 Perşembe

Ömer Hayyam'dan Rubailer

Tohumumu adem suyuyla ektiler:ruhumu gam ateşiyle tutuşturdular.Toprağımın alındığı yere gidinceye kadar perişan,rüzgar gibi serseri bir halde dünyayı dolaşıp duracağım.


Bu dünyanın doğurduğu hadiselerden korkma.Her ne gelirse gelsin,sürekli değildir,korkma!Ömrünün şu birkaç dakikasını ganimet bil;geçmiş olan şeyi düşünme,gelecekten korkma!


Başımda asma çubuğunun suyundan gelen neşe olmadığı gün bana panzehir de verilecek olsa,zehir olur.Cihanın gamı zehirdir;panzehiri de şarap.Ben panzehiri içiyorum,zehirden ne korkum olsun.


İçtiğin şeylerin en iyisi yine şaraptır.Yeni tüyleri beliren delikanlılarla bulunduğun zaman,şarap içmelisin.Madem ki bu cihan baştan başa harap ve perişandır;Harap olan bu yerde seninde harap olman iyidir.

11 Temmuz 2007 Çarşamba

SIZI



Çatladı bütün duygular orta yerinden,

Kan damlası rengi, gözyaşlarımın.

Gelir mi yeniden biraraya

Kırılan cam parçaları.



Aldılar ömrümden çok hatırayı,

Attılar sanki hiç yaşanmamış gibi.

Buz basıyorum üzerine kanayan yüreğimin,

acısını duymayayım diye.



Bıçaklar saplanıyor, kanıyor yine de,

Görme, duyma desemde

Sızı, orta yerinde.
Yasemin Gürtürk

5 Temmuz 2007 Perşembe

SEVDİNSE…

Sevdinse…Beş il, on beş il nedir,
Bütün ömrün boyu gözleyeceksen.
Ne boyda zülmetse sevgili sana,
Sevdinse…"her zülme döz",- deyacaksan.
Sevdinse…Kölgeye dönüb her zaman
Sen onu her yerde izleyeceksen.

Sevdinse…qam içib, derd udacaqsan,
Onu unutmağı unutacaqsan.
Zererin xeyirdir, xeyirin zerer,
Sevdinse…Günahın içinde heqsan.
Onu unutmağa çalışsan, eger.
Sen özün özünü unudacaqsan.

Sevdinse…qanqalı gül bileceksen.
Her esen yarpağa kövreleceksen.
Sevdinse…ne dünen, ne de bu günsen,
Sevdinse…hemişe sen geleceksen.
Sevdinse…bir ömrün ilk sabahısan,
Dünyanın en böyük xeyirxahısan.
Bahtiyar vahabzade

Ömer Hayyam'dan Rubailer

Ben yok olmaktan korkacak adam değilim.çünkü,öbür yarım bana bu yarımdan daha hoş gelir.Bu dünyada bende iğreti bir ruh var;onu da teslim etmek zamanı gelince teslim eder, giderim.

Ömer HAYYAM

2 Temmuz 2007 Pazartesi

Ömer Hayyam'dan Rubailer

Ey gönül ! Bu cismin sıkılıcılığından kurtulacak olursan,sen mücerret bir ruh olduğun için semalara yükselirsin.
Senin yerin arş'dır;Böyle iken bu topraklara inip oturmaktan utanmalısın.
Ömer HAYYAM

31 Mayıs 2007 Perşembe

İKİ KOR

Bir kor tanıyıram, gözü korsa da, özü kor deyil.
Bazan qam odunda qovrulursa da,
Ağlına, hissine o nankor deyil.
Geceli-gündüzlü yazır, oxuyur,
Ağlınm gözüylə o görür, duyur.

Ancaq... biri de var... kor deyilse de,
gözü görməyir.

Dostu göz önündə öldürülse de,
görmedim deyir...
Yaxşıya ortaqdır, yamanı görmür,
O, saata baxır, zamanı görmür.
Fikrini, hissini ucadan demez,
bazen gördüyünü görmek isteməz.

Gözləri görmeyen kor deyil hala,
Görmek istemeyen kordur, deyardim.
Bela müqavvaya, bela cahile
Hayatın özü de gordur, deyardim.

Bahtiyar VAHABZADE

YASAYAN ÖLÜ

Bir ölu gelecek evine yarın
Gözlerinde yarım kalmış arzular
Dalıp hayaline hatıraların
Duracak kapıda sabaha kadar
Duyunca kapının çaldığını
Korkulu gözlerle dışarı bakma
Bütün odaların yak ışığını
Bir benim kaldığım odayı yakma.
Siyahlar giyin de pencereye çık
Aç kapıyı korkma yabancı değil
Bir ölü ki yasıyor, gözleri acık
Ölüm seni sevmekten acı değil
Aradı bu ölü hayatı sende
Öldü artık, sevsen de sevmesen de

ÜMIT YASAR OĞUZCAN

22 Mayıs 2007 Salı

YANLIZLIK

Yalnızlık nedir bilir misin?
Bakıp görememek,
Görüp tutamamak ellerinden
Gözlerinin içine bakıp,
Konuşamamak seninle


Yalnızlık senin yokluğundur
Olsam da bir yığın insan içinde
Gene ben yalnızım bu kalabalığın için de
Yoksan eğer sen benim yanım da

Kimi güler, kimi ağlar ,
Kimi işveli bakar,
Kimi; kim bu deli der
Bilmez kimse seni.

Ararım seni, kurtulmak için bu yalnızlıktan
Bilirim ki bulamam seni
Bir yığın insan içinde yalnızım
Yalnızlık nedir bilirmisin?
Yalnızlık senin yokluğundur.

İrfan güccük

ÇIKMAZ SOKAK

Bir daha dünyaya gelsem
Yine seni severdim
Beni üzesin diye
Beni deli divane edesin diye
Biliyorum
Sen de bir daha dünyaya gelsen
Yine beni sevmezdin
Kahrımdan öleyim diye

Ümit Yasar Oğuzcan